Huysuz Uğurböceği

Huysuz uğurböceği sevecen uğurböceğine sataşıyor önce. Sevecen uğurböceği çok nazik, huysuz uğurböceği onun yanından ayrılıp başka yerlere uçmaya başlıyor. Neredeyse gördüğü tüm hayvanlara sataşıyor.

Saat altıda bir yabanarısına, günün her saatinde türlü türlü hayvanlara sataşıyor. Paylaşmayı bilmeyen, her an kavga etmeye hazır, herkesten kendini büyük gören tavırlar sergiliyor.

Saat beş olduğunda bir balinaya sataşıyor, “kavga etmek ister misin?” diye soruyor balinaya. Balina yanıt vermiyor ancak huysuz uğurböceği “ay, zaten sen yeterince büyük değilsin” diyerek hızla uzaklaşmaya başlıyor. Saat altıya çeyrek kala huysuz uğurböceği “yeterince büyük değilsin” dediği balinanın kuyruğuna yeni ulaşıyor. Balinanın 

kuyruğundan kocaman bir şaplak yediğinde huysuz uğurböceği karaya savruluyor ve çok şanslı ki sevecen uğurböceği onu tüm kabalığına rağmen sıcak karşılıyor. Yaşadıklarından doğruyu öğrenmiş olmalı huysuz uğurböceği, kaba ve kavgacı davranmayı bırakıp sevecen uğurböceğine teşekkür ediyor.

Kitabımızdan neler öğrendik? 

Yaşamımızda her yerde tıpkı burada olduğu gibi huysuz, kaba, kavgacı insanlarla karşılaşabiliriz. Ancak kimsenin kaba davranışına aynı kabalıkla yanıt vermemeliyiz.

“Peki o zaman balina neden kuyruğuyla vurdu anne?”

"Çünkü balina konuşamıyor anneciğim, biz insanlar problemlerimizi konuşarak çözmeliyiz…"

Kitabımız aynı zamanda çocuklara saat okumayı da öğretiyor. Harika resimlerin olduğu sayfalarda zamanı gösteren saat görselleri var. Çocuklar ezberlemeden eğlenerek saati okumayı öğrenebilirler.

Çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi olan “Huysuz Uğurböceği” kitabımızı elime aldığımda resimleme yöntemi, kitaptaki farklılık tanıdık geldi, baktım yazar ismi de tanıdık geldi, Eric Carle, daha önce paylaşmıştım bir kitabını  “Aç Tırtıl”.

http://cocukcahayallerkitaplar.blogspot.com.tr/2016/08/ac-trtl.html

 

Yazan ve Resimleyen: Eric Carle

Türkçesi: Nil Gün

Yaş grubu: 4 +

Kuraldışı Çocuk Yayınevi

Çizmeyi Öğrenelim AĞAÇLAR ve Ormanlar

Resim yapmaya ilgi duyan herkese hediye edilebilecek bir kitap.

Resim yapmanın detaylarını anlatırken kişiyi kendi tarzını yapmaya yönlendiriyor.

Tükenmez kalem, mumlu boya, keçeli kalem, mürekkep ve sünger ile yapılmış muhteşem ağaç resimleri var.

Karakavak, köknar, meşe, palmiye, söğüt ve dev sekoya ağaçlarının yapısı ve özelliklerinden de kısaca bilgi veriyor.

Resim yapmayı çok seven biri olarak ben bayıldım kitaba, hemen birkaç ağaç çizmeye çalıştım. Kızım Zeynep de çok sever resim yapmayı, birlikte bir yağlı boya çalışmamız dahi var henüz tamamlayamadığımızJ Kızıma yağlı boya yapmaya başlarken perspektifi anlatmaya çalışmıştım, epeyce zorlanmıştım. Bildiğini anlatıp, karşındaki kişinin öğrenmesini sağlamak ayrı bir yetenek o da bende biraz azmış onu fark ettim. Neyse ki kitabımız perspektifi benden güzel anlatmış görsellerle.

Çevrenizde resim yapmayı seven çocuklar varsa hediye edin, beğeneceklerdir. Kim bilir belki de bu kitap sayesinde güzel sanatlar fakültesinde okuyup işini severek yapan bir ressama ilk mesleki kitabını siz vermiş olacaksınız. Sizin desteğinizle hayal ettiklerini çizmiş ve yaşamış olacak bir çocuk.

Çevrenizde resim yapamadığı için kendini kötü hisseden öğrenmeye hevesli herkese hediye edin, öğreneceklerdir. En azından siz fırsat vermiş olacaksınız:)

Yazan: Mark Bergin

Çeviren: Derin Erkan

Yaş grubu (bence yok): 7-12 yaş

1001 ÇİÇEK YAYINEVİ

ÖPÜCÜK ne RENKTİR?

                                   

Renkleri ve resim yapmayı çok seven Minimoni milyonlarca şeyin resmini yaptıktan sonra bir gün öpücük resmi yapmaya karar verir ancak önce şu sorunun yanıtını bulmalıdır, “ÖPÜCÜK ne RENK olabilir?”.

Minimoni öpücüğün rengini aramaya başlar.

Kırmızı? Iıııı değil, kırmızı kızgınlığın rengi.

Yeşil? Brokoli, ıspanak, bezelye de yeşil, hiç birini de sevmem.

Sarı?......

Kendince renkleri yorumlar yerinde duramayan Minimoni, renklerin ona hissettirdikleri, onda anımsattığı tatlar, hayal dünyası, soruları, sebepleri, asla ve ama’ları…

Sonunda bir renk bulamaz ve tabiki her şeyi bilen annesine sorar, “Anneeeeeee! Öpücükler ne renk olur, sen biliyor musun?”.

Annesi yanıt verir...

2016 Yılın En İyi Kitaplaşan Çocuk ve Gençlik Kitapları'nda ilk üçte yer alan çok eğlenceli bir kitap.

Yazar: Rocio Bonilla

Çeviri: Müren Beykan

Yaş: 2-7 yaş

Günışığı Kitaplığı

Mutluluk Sokağı

İlk gençlik yıllarında olan bir tanıdığınız varsa kitabı hemen armağan edebilirsiniz.  Harika bir kitap. Tabi ben anne olarak okudum, çok beğendim, ergenlik döneminde pek bir şey beğenmeyen bireylerin beğenmesi garanti değilJ

Mutluluk Sokağı’nda çok güzel noktalar var. Utku ailenin en küçük çocuğu, iki ablası var sürekli ona küçük olduğunu hatırlatan. Utku bir an önce büyümek ister, mutlu büyümek… Ablasından duyduğu mutluluk sokağını hayalinde şekillendirir. Hayat akıp giderken dürüst olmanın güzelliğini, sevgiyi, sevdiğini göstermenin önemini öğrenir.

Kardeşler arası ilişkinin iniş çıkışlarla dolu olduğu, aslında sıcacık kardeş sevgisini de barındıran, zorlukların, heyecanın, doğrunun-yanlışın, koşuşturmaların olduğu etkileyici-güzel bir kitap.

Yazar: Ferda İzbudak Akıncı

Yaş grubu: 12 yaş +

Tudem Yayınevi

Kaybolan Renkler

Bir yaşam alanı düşünün ki her yer gri, hem de öyle bir gri ki diğer renkleri ayırt etmek hayli zor. İnsanlar da alışmış bu griliğe, kimilerine zor gelmiş griliğin nedenini araştırmak kimileri ise çok meşgulmüş vakit bulamamış “neden her yer gri?” sorusunun yanıtını araştırmaya…

Ancak yağmurlu günlerde herkes renkleri gök kuşağında görebiliyormuş. Aydın ailesinin çocukları düşünmüşler “bulutlarda renk olduğuna göre yerde de renkler vardır” diye mantıklı bir çıkarımda bulunmuşlar. Büyük bir merak içinde haritalarda renklerin yerini aramaya başlamışlar.

Tüm renkleri içeren beyazı bulmuşlar kuzeyde; yeşilin her tonunu bulmuşlar tropikal iklimde; turuncuları, kırmızıları, bordoları bulmuşlar volkanik bölgelerde; maviyi bulmuşlar göklerde ve denizlerde; sarı ve kahverengi tonlarıyla tanışmışlar çöllerde…

Yorulmuşlar, çok yorulmuşlar fakat evlerine geldiklerinde her yer yine gri, hatta kendileri hala gri renkteymiş. Arayıştan vazgeçmemeleri gerektiğini düşünerek kitaplıktaki kitapları dikkatlice incelemeye başlamışlar. Kitaplar açılıp okundukça çevre ve hatta kendileri de renklenmeye başlamış. Aydın ailesinin yaşadığı evin muhteşem renkleri geri gelmiş. Komşular da onları örnek alıp okumaya başlamış. Herkes kitap, gazete okur olmuş. Renkler de tüm güzelliği ile şehre yayılmış…

Okumak, anlamak ne kadar önemli ve kıymetli.

Değerini bilmek lazım kitapların…

Vakit ayırmak lazım…

Kitabımız “Çocuk Hakları Bildirisi” ni de sunuyor bize on ilkeden oluşan.

“Kaybolan Renkler” yedinci ilkeyi konu almış, şöyle der yedinci ilke:

“Çocuğun en azından temel eğitim aşamasında parasız zorunlu eğitim almaya hakkı vardır. Çocuğa, genel kültürünü arttıracak, fırsat eşitliği temelinde yeteneklerini, bağımsız karar alma gücünü, ahlaki ve toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirecek ve topluma yararlı bir birey haline gelmesini sağlayacak bir eğitim verilir.

Çocuğun eğitiminden ve ona rehberlik etmekten sorumlu olanlar için yol gösterici ilke, çocuğun menfaatidir. Bu sorumluluk en başta çocuğun anne babasına aittir.

Çocuğa, eğitimiyle aynı amaçlara yönelik olması gereken oyun ve eğlence için her türlü olanak sağlanır; toplum ve resmi makamlar çocuğun bu hakkı kullanmasını sağlamak yönünde çaba sarf edecektir.”

Çocuk hakları serisinde diğer kitapları edinip incelemek için oldukça heyecanlıyız.

Kitabımızdan ben de kızım da harika duygular edindik. Çocukların sadece çocuk olmalarından kaynaklanan hakları var ve biz yetişkinler bu hakları öğrenmeliyiz, çocuklarımızın, tüm yetişkinlerin öğrenmesi için çaba sarf etmeliyiz ve en önemlisi tabiki çocuk haklarının tüm çocuklar için uygulanması yönünde elimizden geleni yapmalıyız.

Yazan: Aleix Cabrera

Resimleyen: Rosa M. Curto

Çeviri: Adem Uludağ

Yaş grubu: 5 yaş +

TÜBİTAK POPÜLER BİLİM KİTAPLARI