Yürüyen Çınar

“Yürüyen Köşk” olduğunu öğrendik biz “Yürüyen Çınar” kitabımızdan. Kitapta Yalova’da bulunan Atatürk’ün köşkü ve köşkün yanındaki ünlü çınardan bahsediliyor. Biz de Zeynep ile beraber internetten bulduk yürüyen köşkü ve fotoğraflarına da baktık, “köşk yürür mü hiç?” diye şaşırıp sorarken, nasıl yürüdüğünü ve en önemlisi neden yürüdüğünü de öğrendik, fotoğraflarla da hafızamıza kaydettik. Demek ki “nasıl olur, olmaz ki” dediğimiz şeyler olabilirmiş. Şöyle ki:

Atatürk 1930 yılında bir gün köşke gittiğinde, orada çalışanlar yandaki çınar ağacının dalının köşkün çatısına vurduğunu, çatı ve duvara zarar verdiğini söyleyerek, çınarın köşke doğru uzanan dalını kesmek için izin istediler. Atatürk ise çınar ağacının dalının kesilmesi yerine, binanın tramvay rayları üzerinde biraz ileriye alınmasını istedi.

Bu görev İstanbul Belediyesi’ne verildi. Önce, bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılarak, temel seviyesine inildi. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirildi. Detaylı çalışmalar sonucunda bina temelin altına sokulan raylar üzerine oturtuldu.

Belediye Fen İşleri, 7 Ağustos 1930 Perşembe günü Yalova’ya bir gezi düzenledi. Bu geziye İstanbul’da bulunan bütün mimarlar ve mühendisler davet edildi. Köşkün yürütme çalışması, olasılıkla Atatürk’ün isteği ile, mühendislerin önünde yapılacaktı.

8-10 Ağustos 1930 tarihlerinde köşkün yürütme işlemi iki aşamalı olarak yapıldı. Köşk 4.80 metre civarında doğuya kaydırıldı, çınar ağacının dalı da kesilmekten kurtuldu.

Kaynaklar: www.isteataturk.com   www.tarihtarih.com

“Yürüyen Çınar” da derin mesajlar vermiş biz yetişkinlere. Çınar dağın eteklerine tırmanırken sadece çocuklar onu takip ediyor yol boyunca, yetişkinler arabanın çıkamadığı yerlere araçlarını bırakamadıkları için gitmiyorlar çınarın ardından.

Düşünerek, öğrenerek okuduğumuz, öğrendikçe şaşırdığımız, ağaçlar üzerine ne kadar kıymetli olduklarına dair bir kez daha düşündüğümüz, doğa için neler yapabiliriz diye konuşmamıza fırsat veren çok kıymetli bir kitap.

Yazan: Simla Sunay

Resimleyen: Sadi Güran
Yaş grubu: 5-12 yaş

Remzi Kitabevi